PCOS tanısı nasıl konur

PCOS Tanısı Nasıl Konur? Adım Adım Teşhis Süreci ve Kriterler

PCOS Tanısı Nasıl Konur? – Polikistik Over Sendromu (PCOS), üreme çağındaki kadınlar arasında en sık görülen hormonal (endokrin) bozukluklardan biridir. Adet düzensizliği, tüylenme artışı, sivilce, kilo alımı ve hamile kalmada zorluk gibi birbirinden farklı ve kafa karıştırıcı şikayetlere neden olabilen bu durum, aslında sadece jinekolojik bir sorun değil, aynı zamanda metabolik yönleri de olan karmaşık bir sendromdur. Bu geniş yelpazedeki belirtiler nedeniyle birçok kadın, yaşadığı sorunların PCOS’tan kaynaklanabileceğinden habersizdir. Peki, bu yaygın ve karmaşık sendromun teşhisi nasıl yapılır? Bir kadına PCOS tanısı nasıl konur?

PCOS’un tanısı, tek bir kan testi veya tek bir belirti ile konulamaz. Çünkü PCOS, bir “sendrom”dur; yani belirli bulgu ve semptomların bir araya gelmesiyle tanımlanır. Doktorlar, bu tanıyı koymak için uluslararası kabul görmüş belirli kriterleri kullanır ve benzer belirtilere yol açabilecek diğer tüm hastalıkları ekarte ederler. Bu rehberde, sizi doktora götüren belirtilerden başlayarak, tanıda kullanılan altın standart kriterlere ve gerekli testlere kadar tüm teşhis sürecini detaylı bir şekilde ele alacağız.

  1. Doktora Başvurmaya Yönelten Belirtiler: PCOS’un Farklı Yüzleri

PCOS tanısının ilk adımı, genellikle hastanın yaşadığı şikayetler üzerine bir uzmana başvurmasıdır. Bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterse de, genellikle üç ana grupta toplanır:

  1. a) Adet Düzensizlikleri (Oligo-anovülasyon): Bu, PCOS’un en temel ve en yaygın belirtisidir. Hormonal dengesizlik nedeniyle düzenli yumurtlama (ovülasyon) gerçekleşmez. Bu durum kendini şu şekillerde gösterebilir:
  • Oligomenore: Seyrek adet görme. Adet döngülerinin 35 günden uzun sürmesi veya bir yıl içinde 8-9’dan daha az sayıda adet görülmesidir.
  • Amenore: Hiç adet görememe. Birbirini takip eden üç ay veya daha uzun süre adet kanamasının olmamasıdır.
  • Düzensiz ve Yoğun Kanama: Bazen de adetler düzensiz aralıklarla ve normalden çok daha yoğun kanamalı olabilir.
  1. b) Hiperandrojenizm Belirtileri (Erkeklik Hormonu Fazlalığı): PCOS’lu kadınlarda, normalde az miktarda bulunması gereken androjen (testosteron gibi) hormonlarının seviyesi yükselir. Bu durumun klinik ve biyokimyasal belirtileri vardır:
  • Hirsutizm (Tüylenme Artışı): Kadınlarda, erkek tipi olarak kabul edilen bölgelerde (üst dudak, çene, yanaklar, göğüs arası, karın ve sırt gibi) sert ve koyu renkli kılların çıkmasıdır.
  • Akne (Sivilce): Özellikle ergenlik döneminden sonra devam eden, tedaviye dirençli, çene hattı, yanaklar ve sırtta yoğunlaşan inatçı sivilceler.
  • Androgenetik Alopesi: Saçların tepe bölgesinde ve önlerde incelerek dökülmesi (erkek tipi saç dökülmesi).
  • Yağlı Cilt: Cildin normalden fazla yağlanması.
  1. c) Metabolik Sorunlar:
  • Kilo Alma ve Kilo Vermede Güçlük: Özellikle karın (santral) bölgesinde yağlanma ile karakterize kilo artışı ve diyet çabalarına rağmen kilo vermenin zor olması.
  • İnsülin Direnci: PCOS’un temelinde yatan en önemli mekanizmalardan biridir. Vücut hücrelerinin insülin hormonuna yeterli yanıt verememesi durumudur. Bu durumda pankreas daha fazla insülin salgılar. Yüksek insülin seviyeleri ise yumurtalıkları uyararak daha fazla androjen üretmelerine neden olur ve bu da bir kısır döngü yaratır.
  • Akantozis Nigrikans: Boyun, koltuk altı ve kasık gibi kıvrım bölgelerinde cildin koyulaşması ve kadifemsi bir doku alması. Bu, şiddetli insülin direncinin bir işaretidir.
  1. Tanının Temeli: Rotterdam Kriterleri

Yukarıdaki belirtilerle bir doktora başvurduğunuzda, hekiminiz PCOS tanısını kesinleştirmek için 2003 yılında kabul edilen ve bugün dünya genelinde standart olarak kullanılan Rotterdam Kriterleri‘ni baz alacaktır.

Bu kriterlere göre, PCOS tanısı için aşağıdaki üç maddeden en az ikisinin mevcut olması ve benzer belirtilere yol açabilecek diğer durumların dışlanmış olması gerekmektedir:

  1. Oligo- ve/veya Anovülasyon: Yani seyrek yumurtlama veya yumurtlamanın olmaması. Bu, hastanın anlattığı adet düzensizliği öyküsü ile doğrulanır.
  2. Klinik ve/veya Biyokimyasal Hiperandrojenizm Belirtileri: Yani kanda erkeklik hormonlarının yüksek olması.
    • Klinik: Hirsutizm, akne, erkek tipi saç dökülmesi gibi fiziksel bulgular.
    • Biyokimyasal: Yapılan kan testlerinde Total Testosteron veya Serbest Testosteron gibi androjen hormonlarının yüksek saptanması.
  3. Polikistik Over Morfolojisi (PCOM): Ultrasonografide yumurtalıkların tipik “polikistik” görünümde olması. Bu, bir yumurtalıkta 2-9 mm boyutlarında 12 veya daha fazla sayıda küçük kist (folikül) bulunması ve/veya yumurtalık hacminin 10 ml’nin üzerinde olması olarak tanımlanır.

Önemli Not: Sadece ultrasonda polikistik görünümlü yumurtalıklara sahip olmak, PCOS tanısı için yeterli değildir! Adetleri düzenli olan ve hiperandrojenizm belirtisi göstermeyen birçok sağlıklı kadında da bu ultrason bulgusu görülebilir. Tanı için mutlaka üç kriterden ikisinin bir arada olması şarttır.

  1. Teşhis İçin Gerekli Muayene ve Testler

Doktorunuz, Rotterdam Kriterleri’ni değerlendirmek için kapsamlı bir muayene ve bir dizi test yapacaktır:

  • Tıbbi Öykü ve Fiziksel Muayene: Adet döngünüz, şikayetlerinizin ne zaman başladığı, aile öykünüz detaylıca sorgulanır. Fiziksel muayenede ise vücut kitle indeksiniz, kan basıncınız ölçülür; hirsutizm, akne ve akantozis nigrikans gibi bulgular değerlendirilir.
  • Kan Testleri: Genellikle adetin 2. veya 3. günü yapılması tercih edilir.
    • Hormon Profili: Total ve Serbest Testosteron, DHEA-S (androjen seviyeleri için); LH, FSH (LH/FSH oranı PCOS’ta artabilir); TSH (tiroid hastalıklarını dışlamak için); Prolaktin (yüksek prolaktin seviyelerini dışlamak için).
    • Metabolik Testler: Açlık kan şekeri ve açlık insülin (insülin direncini hesaplamak için); Lipid paneli (kolesterol ve trigliserid seviyeleri).
  • Pelvik Ultrasonografi: Genellikle transvajinal (vajinal yoldan) ultrason tercih edilir çünkü yumurtalıkları çok daha net gösterir. Bu testle yumurtalıkların hacmi ölçülür ve içindeki küçük foliküller sayılarak polikistik over morfolojisi olup olmadığı değerlendirilir.
  1. Ayırıcı Tanı: Diğer Hastalıkların Dışlanması

PCOS tanısı, aynı zamanda bir “dışlama” tanısıdır. Bu, doktorun benzer belirtilere neden olabilecek diğer tıbbi durumları ekarte etmesi gerektiği anlamına gelir. Bu durumlar arasında tiroid bezi hastalıkları (hipotiroidi), yüksek prolaktin seviyeleri (hiperprolaktinemi), böbrek üstü bezinin hastalıkları (konjenital adrenal hiperplazi) ve nadir görülen androjen salgılayan tümörler bulunur.

Ankara’da PCOS Tanısı ve Yönetimi: HC International Clinic

PCOS, sadece jinekolojik değil, aynı zamanda endokrinolojik ve metabolik yönleri olan karmaşık bir sendromdur. Bu nedenle doğru tanı ve etkili yönetim için multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Erken ve doğru teşhis, sadece mevcut semptomları kontrol altına almak için değil, aynı zamanda ileride gelişebilecek diyabet, kalp hastalıkları ve rahim kanseri gibi uzun vadeli sağlık risklerini önlemek için de kritik öneme sahiptir.

Ankara’da bulunan HC International Clinic, PCOS’un tanı ve tedavisinde bütüncül bir yaklaşım benimsemektedir. Deneyimli Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Endokrinoloji bölümlerimiz, bu karmaşık sendromun her yönünü ele alarak size özel tedavi planları oluşturmak için iş birliği içinde çalışır. Şikayetlerinizin nedenini öğrenmek ve sağlığınızı kontrol altına almak için kliniğimizden randevu alarak uzmanlarımızla görüşebilirsiniz.

PCOS ve diğer jinekolojik sağlık konularında daha fazla bilgi için, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) gibi saygın meslek kuruluşlarının kaynakları güvenilir bir referanstır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir